Fosil yakıtları biyoyakıtlarla değiştirmek, bir dizi fayda sağlama potansiyeline sahiptir. Tükenebilir kaynaklar olan fosil yakıtların aksine, biyoyakıtlar yenilenebilir hammaddelerden üretilir. Böylece, üretimleri ve kullanımları teorik olarak süresiz olarak sürdürülebilir.
Biyoyakıt üretimi, sürecin çeşitli aşamalarında sera gazı emisyonlarına neden olurken, yapılan araştırmalar, çeşitli biyoyakıt türlerinin benzinden daha düşük yaşam döngüsü sera gazı emisyonları yarattığını ortaya koymaktadır. İkinci ve üçüncü nesil biyoyakıtlar, marjinal arazi kullanılarak hammadde üretilebildiğinden, geleneksel yakıtlara göre sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Amerikan Çevre Koruma Kurumu (EPA), biyoyakıtların bazı kirletici emisyonları azaltabileceğini ve özellikle etanol, karbon monoksit emisyonlarını azaltarak tam yanma sağlayabileceğini öngörmektedir.
Biyodizel, bitkisel veya hayvansal yağlardan elde edilen yağ asitlerinin mono-alkil esterleri olarak tanımlanır. Basit bir ifadeyle, biyodizel, bir bitkisel yağ veya hayvansal yağ, yağ asidi alkil esterleri üretmek için bir alkol ile kimyasal olarak reaksiyona girdiğinde elde edilen üründür. Sodyum veya potasyum hidroksit gibi bir katalizör gereklidir. Gliserol bir yan ürün olarak üretilir.
Soya fasulyesi yağı, ABD’de en popüler hammaddedir. Soya fasulyesi için, petrol bazlı olmayan bir yakıt kullanmak isteyen tüketiciler için ekonomik açıdan çekici kılan devlet sübvansiyonları mevcuttur. Soya fasulyesinden elde edilen biyodizel bazen soya dizel, metil soyat veya soya metil esterleri olarak adlandırılır. Avrupa'da çoğu biyodizel kolza yağından yapılır ve kolza tohumu metil esterleri olarak bilinir.
Biyodizel başka hammaddelerden de yapılabilir. Örneğin,
Burada en önemli nokta, biyoyakıtların kısmi ve nihai analizleri için gelişmiş laboratuvarlara duyulan ihtiyaçtır.
Kuruluşumuz, bilim ve teknoloji alanında dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosuna sahiptir. Aynı zamanda modern test cihazlarını kullanmakta ve dünyanın her yerinde kabul gören test yöntemlerini uygulamaktadır. İşletmelere verilen enerji gözetim hizmetleri arasında, biyoyakıtlar için kısmi ve nihai analiz hizmetleri de bulunmaktadır.
Enerji kaynaklarının güvenli ve düzenli kullanımı, işletmelerin güvenilirliğini artırır ve müşteri güvenini kazanır.
Enerji kaynaklarının etkin kullanımı, firmaların daha düşük maliyetle üretim yapmalarını sağlar, bu da rekabet avantajı sunar.
Enerji verimliliği artırıldıkça işletmeler daha az enerji harcayarak maliyetleri düşürür ve kârlılığını artırır.
Enerji kaynakları yönetimi, sistematik bir kalite yönetimi yaklaşımıyla daha verimli hale gelir, süreçlerdeki hatalar minimize edilir.
Enerji kaynaklarının yönetimi, ilgili yasal düzenlemelere uyum sağlamak için gereklidir ve hukuki sorunları önler.
Enerji kaynaklarının doğru yönetimi, enerji tedarikindeki kesintileri azaltarak müşteri memnuniyetini artırır.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu