Gıda ürünlerinin doğrulanması, gıda güvenliği ve kalitesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda, coğrafi köken ve hileler yüzünden balın özgünlüğüne olan ilgi artmıştır. Bal, yüksek besin içeriğine sahip doğal bir gıdadır ve sağlıklıdır. Balın doğrulanması, örneğin bal kökeninin yanlış etiketlenmesi ya da şeker veya şuruplar ile karıştırılarak bal sahtekarlığı yapılması yüzünden, hem üreticiler hem de tüketiciler için çok büyük öneme sahiptir.
Günümüzde orijinal balın tespit edilmesi için çeşitli analitik yöntemlere başvurulmaktadır. Geleneksel analitik yöntemler, ön tarama, işleme ve ürün standartlarının bir parçası oldukları için, bugün gelişmiş teknikler ile birlikte hala kullanılmaktadır. Analitik yöntemlerin birçoğu, polen dağılımı göstergelerini, fizikokimyasal parametreleri ve fenolik, flavonoid, karbonhidrat, amino asitler, aroma ve tek tek işaret bileşenlerinin profil analizine dayanmaktadır. Bu incelemelerin hepsi de, geleneksel yöntemlerden son moleküler tekniklere kadar bal kimlik doğrulamasına yöneliktir. Bal testleri ve analizlerinde, balın sınıflandırılması ve doğrulanması için uygun yöntemi seçerken bu araştırmalar rehber olmaktadır.
Bal, antik dönemlerden beri insanların kullandığı doğal bir tatlı maddesidir. Sümer tabletlerinde de baldan söz edilmektedir.
Bal, kökenine, toplanma yöntemine ve işlenme şekline göre sınıflandırılmaktadır. Bugün bal, besin, kozmetik ve tıbbi amaçlar için önemli, farklı ve yaygın olarak kullanılan bir gıda maddesidir. Balın ana bileşimi, bal kuru ağırlığının yüzde 95’ini oluşturan karbonhidratlar veya şekerlerdir. Bal aynı zamanda organik asitler, proteinler, amino asitler, mineraller, polifenoller, vitaminler ve aroma bileşikleri gibi biyoaktif bileşikler içermektedir.
Mevcut yasal düzenlemelerde yer alan bileşim kriterleri, asidite konsantrasyonları, invert şeker ve görünür indirgeme şeker, 5-hidroksimetilfurfural, mineral içeriği, nem ve suda çözünmeyen katılar ile ilgili gerekliliklerdir. 5-hidroksimetilfurfural (HMF), asidik ortamda baldaki şekerlerin azaltılmasından oluşmaktadır ve balın yaşlanması ve aşırı ısınması ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu nedenle bal kalitesini değerlendirmek için genelde bu bileşik esas alınmaktadır. Balda maksimum kilogramda 40 mg HMF bulunmak zorundadır.
Uzun yılların tecrübesine sahip kuruluşumuz tarafından, eğitimli ve deneyimli bir kadro ile işletmelere, endüstriyel test hizmetleri çerçevesinde bal testleri ve analizleri hizmetleri verilmektedir.
Mevcut üretim süreçlerinin gözden geçirilmesi, etkinlik ve verimliliği artırarak sürekli iyileştirmeyi destekler.
Test süreçleri, çevresel etkileri değerlendirerek sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesine katkı sağlar. Bu, çevre dostu bir imaj oluşturur.
Standartlara uygunluk, piyasada rakiplerinizden sıyrılmanıza yardımcı olur. Sertifikasyon, markanızın değerini yükseltir.
Yüksek kalite ve güvenilirlik, markanızın itibarını artırır. Bu, yeni müşteri çekmek için kritik bir faktördür.
Müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesi, daha iyi hizmet sunmanızı sağlar. Bu, pazarlama stratejilerinizi güçlendirir.
Endüstriyel testler, üretim süreçlerinin kalitesini değerlendirerek, daha güvenilir ve kaliteli ürünler elde etmenizi sağlar.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu