Elektrikli ve elektronik ürünlerde ürün güvenliğine uygunluk, birçok nedenle önemli bir konudur. Üretici firmalar ve distribütörler, tüketicilere güvenli ürünler sunmak zorundadır. Tüketiciler, ürün kullanımı sırasında bir tehlikeye maruz kalmayacaklarının güvencesini aramaktadır. Ürün kalitesi, güvenilirliği, kullanıcı güvenliği ve şirket sorumluluğu sorunları, bugün işletmelerin başlıca hedefleridir. Üretici firmalar kadar tüketiciler de, ürün güvenliği gereksinimleri ve bunların ekipmanı nasıl etkilediği konusunda endişelidir. Bu bakımdan elektriksel güvenlik testleri gereklidir.
Bir ürünün güvenli olması için, her elektrikli üründe bulunan tehlikelerin anlaşılmasını gerektirmektedir. Ürüne güç verilme şekli ve amaçlanan işlevlerini yerine getirme şekli yüzünden tüm elektrikli ürünlerde bir takım potansiyel tehlikeler bulunmaktadır. Bir ürün hiçbir şekilde kullanıcılar için elektrik çarpması tehlikesi oluşturmamalıdır.
Elektrik güvenliği testlerinde genel olarak şu dört temel tehlike değerlendirilmektedir: elektrik çarpması, mekanik ve fiziksel yaralanma, düşük voltaj ve yüksek enerji ve yanma. Bütün ürün güvenlik standartları bu dört temel tehlikeyi esas almaktadır.
Elektrik çarpması ve etkileri birçok faktörden kaynaklanmaktadır. Birincil etki, insan vücudundan geçen elektrik akımının sonucudur. İnsan vücudundaki yaralanmanın ciddiyeti, elektrik voltajının doğası, insan vücudunda izlenen yol, temasın iletkenliği (ıslak veya kuru), kişinin boyutu ve şekli, temas süresi ve temas alanının boyutu gibi birçok değişkenden etkilenmektedir. Bütün bu sayılan faktörler, kişinin vücudundan geçen akımın büyüklüğünü etkilemektedir.
Kullanıcıları olası tüm arıza koşullarından koruyan standartlar tasarlamak kolay değildir. Bu nedenle genelde temel kullanıcı güvenlik düzeylerini sağlamak amacı ile bir takım gereksinimler oluşturulmuştur. Birçok güvenlik standardı, uygun ürün muhafazalarını zorunlu kılan gereksinimler içermektedir. Doğrudan kullanıcı erişimine izin vermeyen konektörler, iyi dielektrik veya yalıtım bariyerleri ve ayrıca çok düşük kaçak akım gibi.
Elektrik çarpması tehlikelerine karşı uygulanan başlıca test yöntemleri şunlardır: dielektrik dayanım (hipot) testleri, izolasyon direnci testleri, kaçak akım testleri ve zemin sürekliliği testleri. Hipot testi ile, bir ürünün devreleri ile toprak arasına uygulanan yüksek bir voltaja dayanma yeteneği ölçülmektedir.
Yıllardır çok geniş bir yelpazede gerçekleştirdiği test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları ile her sektörden işletmelere destek olmaya çalışan kuruluşumuz, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, kimyasal maddeler ölçüm ve test hizmetleri çerçevesinde, elektrik güvenliği test hizmetleri de vermektedir.
Kimyasal maddelerin çevreye duyarlı şekilde test edilmesi, sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.
Kimyasal testler, üretim süreçlerinin daha güvenli ve verimli hale gelmesine katkı sağlar.
Kimyasal bileşenlerin doğru test edilmesi, markaların hedef kitlesine güvenli ve kaliteli ürünler sunmasına yardımcı olur.
Kimyasal testler, hatalı ürünlerin piyasaya sürülmesini engelleyerek gereksiz maliyetleri ortadan kaldırır.
Kimyasal testler, sektördeki yeni güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi çözümler geliştirilmesine olanak tanır.
Global test standartlarına uygunluk, ürünlerin dünya çapında kabul görmesini sağlar ve markanın uluslararası tanınırlığını artırır.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu