Sağlıklı böbrekler kanı temizler ve idrar şeklindeki fazla sıvıyı uzaklaştırır. Ayrıca vücudu sağlıklı tutan maddeler üretir. Böbrekler artık çalışmadığında diyaliz bu işlevlerden bazılarının yerini alır.
Böbrekler artık kişiyi sağlıklı tutmaya yetecek kadar atığı ve sıvıyı kandan temizleyemiyorsa diyalize ihtiyaç duyulmaktadır. Bu genellikle böbrek fonksiyonunun sadece yüzde 10-15’i kaldığında olur. Henüz belirtilere sahip olunmasa da kanda vücut için toksik olabilecek yüksek düzeyde atık bulunabilir. Diyalize ne zaman başlanması gerektiğine doktor karar verebilir.
Hemodiyaliz, kanı temizlemek için bir diyaliz makinesinin ve yapay böbrek veya diyalizör adı verilen özel bir filtrenin kullanıldığı bir prosedürdür. Kanın diyalizöre girebilmesi için doktorun kan damarlarına erişim sağlaması veya giriş yapması gerekir.
Diyaliz sıvıları, konsantrasyonları hücre dışı sıvıya veya plazmaya yakın olan elektrolit çözeltileridir. Bu çözeltiler şunları içerir: sodyum klorür, bikarbonat veya laktat, kalsiyum, magnezyum, potasyum, glikoz, amino asitler ve izodekstrin.
Diyaliz sıvıları iki farklı şekilde oluşturulmaktadır:
Şehir suyu çok çeşitli kimyasal ve mikrobiyal kirleticiler içerir. Hemodiyalizde diyaliz suyu kullanılır. Bu su hastanın vücudunun pH değerini kontrol ederek vücut sıvılarını kontrol altında tutar. Ancak arıtılmış su enfekte olursa endotoksinler gibi bakteriyel ürünlerin diyaliz membranlarından geçmesi yüzünden hastanın kan dolaşımında sorunlara neden olabilir.
Diyaliz hastaları neredeyse 30 kat daha fazla suya maruz kalıyor. Bu nedenle, bilinmeyen zararlı elementlerin suda taşınarak hastaya geçmesini önlemek için su kalitesi testlerinin yapılması gerekir.
Standartlar genelde şunların ele alınmasına yardımcı olan diyaliz suyu testleri için dikkate alınır:
Kuruluşumuz, bilim ve teknoloji alanında dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosuna sahiptir. İşletmelere verilen su ve çevre test hizmetleri arasında, hemodiyaliz suyu testleri de bulunmaktadır.
Gıda sektöründe kullanılan su ve çevre dostu testler, gıda güvenliğini artırarak ürünlerin kalitesini sağlar.
Çevre ve su kaynakları üzerindeki etkiler test edilerek ürünlerin güvenilirliği ve marka itibarının artırılmasına katkı sağlanır.
Çevre dostu uygulamalara odaklanan güvenli çalışma koşulları, çalışanların motivasyonunu artırır.
Su ve çevre testleri, potansiyel çevresel riskleri belirleyerek bu risklerin önüne geçilmesine yardımcı olur.
Su ve çevre testleri, üretim ve süreçlerde iyileştirmeler yaparak daha verimli ve sürdürülebilir çözümler sunar.
Çevresel ve su kalitesi testleri, sektörün güvenlik ve kalite standartlarının belirlenmesine katkı sağlar.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu