Mikrobiyolojik raf ömrü, bir ürünün üretimden sonra tüketim için kabul edilebilir kaldığı süre olarak tanımlanır. Ürün güvenli kalmalı ve kabul edilebilir duyusal, mikrobiyolojik ve kimyasal özellikleri korumalıdır.
Patojenik mikroorganizmaların büyümesini destekleyebilecek herhangi bir ürüne bir son kullanma tarihi atanır. Bu tarihten sonra ürün pazarlanamaz ve tüketilemez. Bu tarihin belirlenmesinden üretici firma sorumludur ve dolayısıyla mikroorganizma büyümesini etkileyebilecek tüm faktörlerden haberdar olmalıdır.
Ancak yeni ürünler geliştirilirken bilgi sınırlı olabilir. Yani ürün formülasyonunun, asitlik, tuz veya şeker seviyelerinin azaltılması ve geleneksel kimyasalların yerine doğal koruyucuların kullanılması dahil, raf ömrünü nasıl etkilediği ve farklı organizmaların farklı şekillerde nasıl tepki gösterdiği konusunda destek alınmalıdır.
Ürünler yeniden formüle edilirken raf ömrünün değerlendirilmesi de önemlidir. Ürün yeniden formüle edilirken yapılan küçük değişiklikler, mikroorganizmaların büyümesi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Bir koruyucunun seviyelerini değiştirmek veya azaltmak ya da tuz, şeker veya yağ seviyelerini veya türlerini azaltmak raf ömrünü etkileyebilir. Herhangi bir ürün formülasyonu değişikliği, ürünün raf ömrünün yeniden değerlendirilmesini tetikler.
Bir gıda ürününün raf ömrü, üretim, ürün formülasyonu ve saklama koşulları gibi birçok yönden etkilenir, bunların hedef mikroorganizmaların büyümesi üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır.
Üretici firmalar, bir ürünün raf ömrünü hangi faktörlerin sınırlayacağını ve ürünün tüketime uygun kalacağı yaklaşık süreyi belirleyebilmek için ürün hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Bu, benzer ürünlerle karşılaştırmayı ve farklara ilişkin net bir anlayışı içerir. Mikrobiyolojik konular önemli olduğunda, ürünün raf ömrünü değerlendirmek için kullanılan üç temel yaklaşım bulunmaktadır: raf ömrü denemeleri, deneme testleri ve tahmine dayalı mikrobiyoloji. Her birinin, seçilen ürünün raf ömrünün güvenliğini sağlamada oynayacağı bir rol olmaktadır.
Kısaca gıda ürünlerinin raf ömrü, mikrobiyolojik, kimyasal ve duyusal faktörlerden ve bazı durumlarda yasal gerekliliklerden etkilenir. Raf ömrünün, ilgili tüm formülasyon, üretim, dağıtım ve depolama faktörlerini dikkate alabilecek sağlam bilimsel ilkeler takip edilerek belirlenmesi gerekir.
Kuruluşumuz, bilim ve teknoloji alanında dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosuna sahiptir. İşletmelere verilen gıda ve yem analizleri hizmetleri arasında, moleküler ve mikrobiyoloji analizleri kapsamında raf ömrü testi de bulunmaktadır.
Sağlık açısından güvenli ve kaliteli ürünler, markanın değerini artırır ve pazar güvenini sağlar.
Global sağlık ve güvenlik standartlarına uyumlu ürünler, uluslararası pazarda markanın tanınırlığını artırır.
Besin güvenliği ve kalite testleri, sektördeki yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine yardımcı olur.
Test süreçleri sayesinde olası hatalı üretimler ve geri çağırmalar önlenerek maliyetler düşürülür.
Ürünlerin güvenli bir şekilde üretildiği ve doğrulandığı ortamlar, çalışanların motivasyonunu artırır.
Test süreçleri, ürünlerin kalite ve güvenlik standartlarına uygun olmasını sağlayarak sektördeki en iyi uygulamaları oluşturur.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu