Yaklaşık elli yıldır triklosan, temizlik ve kişisel hijyen ürünlerinin bakteriyel kontaminasyonunu önlemek için malzeme koruyucu olarak güvenle kullanılmaktadır. Sağlık kuruluşlarında ve hastanalerde cerrahi el temizliğinde ve el yıkamalarında antimikrobiyal bir bileşen olarak da yaygın olarak triklosan kullanılmaktadır. Ayrıca diş macunu formülasyonuna, diş eti iltihabına neden olan bakterilerle savaşmaya yardımcı olmak amacı ile ilave edilmektedir. Aynı zamanda su olmadığında elleri temizlemek için kullanılan, el mendilleri, losyonlar veya jeller gibi reçetesiz satılan tüketici antiseptik ürünleri de triklosan içermektedir.
Bu kadar yaygın kullanımı olan triklosan ve diğer antibakteriyel bileşenlerin güvenliğini ve etkinliğini desteklemek amacı ile yasal düzenlemeler yapılmaktadır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından, triklosan dahil olmak üzere belli bileşenler içeren ve reçetesiz satılan tüketici antiseptik yıkama ürünleri ve antibakteriyel sabunların pazalanmasına sınırlamalar getirilmiştir. FDA ayrıca triklosanın, antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişimine katkıda bulunacağı endişesini de dile getirmektedir.
Bugün kamuoyu baskısı ile birçok üretici firma, ürünlerini triklosansız olarak yeniden formüle etmektedir. Bu ürünler arasında sıvı el sabunu ve vücut yıkama şampuanı, banyo ve vücut için antibakteriyel el sabunları, jeller, köpüren dezenfektanlar, diş bakımı ürünleri, kozmetik ürünleri, antibakteriyel nemlendirici losyonlar, deodorantlar, cilt koruyucu ilk yardım antiseptik ürünleri, çeşitli mutfak gereçleri ve diğer kişisel bakım ürünleri, çoraplar, iç çamaşırları, ofis ürünleri ve okul ürünleri bulunmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde kişisel bakım ürünlerinin yüzde 85’inde, tekstil ürünlerinin yüzde 5’inde ve plastiklerde ve gıdalarla temas eden ambalaj ürünlerinin yüzde 10’unda triklosan kullanılmaktadır. Tekstil sektöründe ağırlıklı olarak yünlü ürünlerde kötü koku oluşumunu ve sentetik ürünlerde ise bakteri ve mantar oluşumunu engellemek için triklosan kullanılmaktadır.
Kısaca triklosan, antibakteriyel özelliklere sahip bir kimyasal bileşiktir. FDA’ya göre bu bileşik, hormon düzenlemesini değiştirmekte, antibiyotiğe dirençli mikropların gelişimine katkıda bulunmakta ve bağışıklık sistemine zarar vermektedir.
Yıllardır çok geniş bir yelpazede gerçekleştirdiği test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları ile her sektörden işletmelere destek olmaya çalışan kuruluşumuz, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, tekstil sektörü kimyasal ve ekolojik test hizmetleri çerçevesinde, triklosan testi hizmetleri de vermektedir.
Sürekli gelişim ve yenilikçilik, ürünlerinizi sürekli olarak iyileştirir. Yenilikçi yaklaşımlar, rekabet avantajı sağlar.
Zararlı kimyasalların olmaması, müşteri güvenini artırır. Tüketiciler, sağlıklı ve çevre dostu ürünleri tercih eder, bu da memnuniyeti yükseltir.
Bağımsız testler, ürünlerinizin güvenilirliğini artırarak müşteri ve paydaşların güvenini kazanmanıza yardımcı olur.
Mevcut süreçlerin gözden geçirilmesi, çevresel etkilerin azaltılmasına yönelik iyileştirmeler sağlar. Bu, işletmenizin sürdürülebilirliğine katkıda bulunur.
Kimyasal testler, potansiyel tehlikeleri belirleyerek riskleri yönetir. Bu, olumsuz olayların ve müşteri şikayetlerinin önüne geçer.
Bu testler, üretim sürecinin çevresel etkilerini değerlendirir. Sürdürülebilir uygulamalar benimsemek, ekolojik ayak izini azaltır.
Profesyonel gelişiminize destek olmak ve kariyer hedeflerinize ulaşmanız için yanınızdayız. Detaylı bilgi almak ve süreç hakkında rehberlik almak için bizimle iletişime geçin.
Sertifika Başvurusu